8 Haziran 2023 tarihinde, Gezi Davası tutuklusu avukat Can Atalay’ın milletvekili seçilmesinin ardından tahliye edilmemesine karşı Ankara Adliyesi önünde bir grup avukat basın açıklaması yapmak istedi. Ancak, polisler “Başsavcılık talimatı” olduğu gerekçesiyle açıklamanın yapılmasına engel oldu. Bu engellemeye karşılık avukatlar, adliye kapısında arbede yaşadı.
Müdahalenin ardından, avukatlar Ankara Barosu’nun adliyedeki odası önünde yeniden toplandı ve açıklamayı burada yaparak, Can Atalay’ın serbest bırakılması gerektiğini belirttiler. Avukatlar, Atalay’ın milletvekili olarak seçildiğini, bu nedenle seçmenlerinin iradesini temsil etme ve Hatay için çalışmalarına başlama hakkının bulunduğunu ifade ederek, “Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır” çağrısında bulundular.
Emniyet “Mağdur Yok” Dedi
ANKA Haber Ajansı’nın edindiği bilgilere göre, açıklama yapmak isteyen 13 avukat hakkında “kamu görevlisine hakaret”, “kamu görevlisine tehdit”, “2911 sayılı kanuna muhalefet” ve “kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından soruşturma başlatıldığı öğrenildi. 31 Ocak’ta Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen bir talimat ile, polislerin mağdur olup olmadığına dair bir tespit yapılması istendi.
Emniyet tarafından bugün gönderilen yazıda, “Konu ile ilgili olarak yapılan incelemeler neticesinde, olay sırasında emniyet mensuplarına yönelik hakaret içeren sözlerin genel olarak polislere söylendiği ve şu ana kadar herhangi bir mağduriyet başvurusu yapılmadığı anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Ankara Barosu Toplumsal Dava ve Hukuk Araştırmaları Merkezi (TODAM), konuya ilişkin hazırladığı raporda, şu görüşlere yer verildi:
“Eylemcilerin gerçekleştirmek istedikleri toplantı ve basın açıklamasına katılmaları engellenmiş, fiziksel ve orantısız şiddete başvurulmuş, hakaret, kötü söz ve muameleye maruz bırakılmış, rencide edici ve aşağılayıcı söylemler ile rahatsız edilmiş, eylemi barışçıl olmaktan çıkarmayan eylemci Avukatlar zorla ablukada sıkıştırılmış, adliye içine alınmamış, ablukadan çıkmak isteyenler gözaltı tehdidine maruz bırakılmış, üzerlerinde avukatlık meslek cübbesi olduğu, avukatların işyeri olan adliye önünde oldukları halde, Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve diğer Avukatlar tarafından emniyet mensuplarına ilgili kanun maddeleri hatırlatıldığı halde, tüm yasal düzenlemelere ve Anayasaya aykırı olarak basın açıklamasının engellenmesi ile ifade özgürlüğü kısıtlanmış, beden bütünlüğüne fiziki şiddet ile ve sözlü psikolojik şiddet ile saldırılmış, Anayasa’nın, kanunların, yargısal içtihatların, doktrinin, ülkemizde kanun hükmünde uygulanan uluslararası sözleşmelerin uygulama ve düzenlemelerinde yer alan ‘Orantılılık, Ölçülülük’ ilkelerinden uzaklaşılmış, demokratik bir toplumun gerekliliği olabilecek müdahalelerde aşırılık ve keyfilik uygulanmış, kişi hak ve hürriyetlerinin kamu görevlileri eliyle ihlal edilmesinde ‘Kamu Düzeninin Sağlanması ve Meşru Amaç’ ilkelerinden uzaklaşılmış, müdahalelerde hiçbir yasal ve fiili dayanak ile hareket edilmemiştir.”
More Stories
Abdullah Zeydan’a hapis cezası verilmesine karşı belediye önünde çadır kuruldu
Arızalanan TIR’ın altına giren sürücü, aracın hareket etmesiyle öldü
Almanya’da tren Tır’a çarptı: 1 kişi öldü 11 kişi yaralandı